2023 yılı ‘Aşık Veysel Yılı’ ilan edildi, yakın dostu Veysel’i anlattı

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

UNESCO, aşıklık geleneğinin en önemli temsilcilerinden Aşık Veysel’in vefatının 50. yıl dönümünü anma ve kutlama yıl dönümleri arasına aldı. Bunun üzerinde bugün açıklanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile 2023 yılının “Aşık Veysel yılı” olarak kutlanması talimatı verildi.

Aşık Veysel’in fotoğraflarını çeken ve adının Dünyaya duyurulmasında etkisi olan emektar gazeteci Yücel Yönal (81) yaşanan bu gelişme üzerine Veysel’i anlattı. Alının karardan dolayı duyduğu mutluluğu dile getiren Yönal, “1957 yılında 16 yaşında gazeteciliğe başladım. O yıllarda milli boksör ve Sivasspor kurucularından Hüseyin Yıldırım’ın olimpiyat spor mağazasında aşıklar buluşurdu. Aşık Veysel’de Hüseyin Yıldırım’dan bayrak almaya gelirdi. Aldığı bayrakları okullarda konser verdiği zaman hediye olarak dağıtırdı. Dev ozan Aşık Veysel sadece Sivas’ın değil Türkiye’nin dünyaya açılmış bir penceresidir. Cumhurbaşkanı tarafından Aşık Veysel’in vefatının 50.yıl dönümünde ‘2023 yılının Aşık Veysel yılı olarak kutlanması’ kararı bizleri ve Türkiye’yi daha çok sevindirdi. Gönül arzu eder ki Aşık Veysel ile ilgili kompozisyon yarışmaları, fotoğraf yarışmaları düzenlensin. Ben Aşık Veysel’i 1957 yılından 1973 yılına kadar takip ettim. Aşık Veysel hakka yürümeden 48 saat önce, zamanın Valisi Celal Kayacan’la yanına gitmek bana nasip oldu. Köy ziyaretimizde Vali Celal Kayacan Aşık Veysel’in hakka yürümeden evvel ne yapmak istediğini öğrenmek için sorular sordu. Fakat Vali Celal Kayacan Veysel’in öldükten sonra nereye gömülmek istediğini dili varıp soramadı. Oradan döndükten sonra oğlu Ahmet Şatıroğlu’yla bana ‘gidin babamdan hakka yürüdüğü zaman nereye gömülmek istediğini öğrenin’ dedi. Bizde Aşık Veysel’in yanına gidip sorunca Aşık Veysel valiye çok teşekkür etti. ‘Demek ki benim sağlığımda kıymetim biliniyor öldükten sonrada bilecek’ dedi. Ayıboğan mezrasında doğduğu için oraya gömülmek istediğini söylemişti” dedi.

“Veysel sözünün eriydi”

Yönal, Veysel’in sözünün eri mert bir kişilik olduğunu ifade ederek, “Aşık Veysel sözün eri mert birisiydi. Gözleri görmüyordu fakat gören insanlardan daha iyi idrak ediyordu. Konuştuğu insanın sesini yıllarca unutmazdı ve ismiyle hitap ederdi. Yıllarca sazıyla Türkiye’yi karış karış gezip sazının sesini dinletmiştir. En büyük üzüntüsü Atatürk ile görüşememekti. Bir gün Aşık Veysel İstanbul radyosu önünde sazını konuştururken büyük önder Atatürk radyodan, Aşık Veysel’i dinliyor ve yaverine daha sonra ‘ bu aşığı bulun bana getirin’ diyor. Fakat ne yazık ki o gün istirahat günüymüş ve Veysel’i daha sonra bulamamışlar. Aşık Veysel bunu 3-4 gün sonra duysa da görüşme imkanı olmuyor ve en büyük üzüntüsü bu oluyor” dedi.

Onur Erden – Yunus Çiftci

Peki siz bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi yorumlar kısmından bizimle paylaşmayı unutmayın.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberim Burada ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin