Antalya
Hannover kentindeki MHH Hastanesi Acil Servisi’nde vefat eden Abdulkadir Sargın’ın (71) naaşının, İslami usullere uygun şekilde yıkanıp kefenlenmek üzere yapılan hazırlıklar sırasında bir Alman vatandaşının cenazesiyle karıştı.
Almanya’da Türk vatandaşının cenazesinin yakıldığı ortaya çıktı
Ailenin temas kurduğu Adli Tıp Servisi, Sargın’ın cenazesinin yakıldığı bilgisini verdi.
Antalya’nın Alanya ilçesinde yaşayan Abdulkadir Sargın’ın yeğeni Barış Sargın, AA muhabirine, üzücü bir olay yaşadıklarını söyledi.
Olayla ilgili hukuki süreç başlatacaklarını belirten Sargın, “Haber aldıktan sonra Dışişleri Bakanlığımız çok ilgilendiler. Hala da ilgileniyorlar. Hukuki danışmanlık verebileceklerini söylediler. Hem hukuki danışmanlık hem de bu işlerden anlayan bir avukat önem arz ediyor.” dedi.
Sargın, olayın peşini bırakmayacaklarını vurgulayarak, başka insanların da mağdur olmasını istemediklerini belirtti.
Almanya’da yaklaşık 4 milyonu Türk, 10 milyon Müslüman’ın yaşadığını ifade eden Sargın, “Müslümanlara yapılan bu vahşice olayı herkese duyurmak istiyoruz. Başımıza gelen başkasının basına gelmesin.” diye konuştu.
Yanlış ayak kesildi iddiası
Sargın, bugün hastane yetkililerinden bir profesörün kendilerine ulaştığını belirterek, rahmetlinin küllerinin 28 Aralık’ta kendilerine teslim edebilecekleri bilgisini verdiğini söyledi.
Sargın, kendilerine verilecek küllerin amcalarına ait olduğunu nasıl anlayacaklarını bilmediklerini belirtti.
Bu hastanede kendilerine yapılan ilk yanlışlık olmadığını dile getiren Sargın, şunları kaydetti:
“Bu hastanede 4 yıl önce babamın yanlışlıkla ayağını kestiler. Normalde sağ ayağının alınması gerekirken, sol ayağını aldılar. Ondan sonra da mecburen öteki ayağını da kesmek zorunda kaldılar. Babam felç. Konuşamıyor. İki ayağı yok. Hannover kentinde evde bakıma muhtaç yaşıyor. Bunun üstüne de amcamın başına gelenler bizi çileden çıkardı. Aynı hastanede bu ikinci kez başımıza geliyor. Yetkililerden bize yardımcı olmasını istiyoruz. Olayı sonuna kadar araştırmak istiyoruz. Belki bu olayın içinden değişik şeylerde olabilir. Burası bir araştırma hastanesi. Belki amcamın kadavrasını kullanmış olabilirler. Küllerin, amcama ait olduğunu nasıl bileceğim? Bana bunu kim ispat edecek? Bunların aydınlığa kavuşmasını istiyoruz. Başka birinin de başına gelmesini istemiyoruz.”
Peki siz bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi yorumlar kısmından bizimle paylaşmayı unutmayın.
